Kayıtlar

İki ay sonra burdayım !

 Buraya gelmeyeli iki ay olmuş. Araya tabi biraz da Ramazan ayı girince böyle oldu. Ramazan’ın başı hatta ilk yarısı güzel geçti benim adıma ama ikinci yarısı yordu, yoruyor. En çok aradığım ne yemek ne de su; direkt uyku. Uykuya neden bu kadar düştüm? Neden bu denli arar oldum uykuyu bilemiyorum ama ne uyku çekiyor canım anlatamam.  Az kaldı bitmesine Ramazan ayının bereketi ve ardından bayram. Ve ben nerede olacağım? Ankara’da. Çok dağınık yazı oldu ama mobil üzerinde olduğu kadar artık. ☺️

Veronika Ölmek İstiyor

Resim
 Veronike ölmek İstiyor  adlı kitabı Puulo Coelho, 51 yaşında iken 1998 yılında yayınladı. orjinal adı Veronika decide morrer olan kitabın çevirisini Haldun Pamir yaptı. Roman, genç ve güzel olan Veronika’nın intihar girişimi ve sonrasını anlatıyor. Romana dair spesifik yorumdan zjyade aklımda kalan şu iki cümle zihnimde. Ölüm bilinci ve yaşam bilinci. Bizler de Veronik’nın ilk zamanlarındaki gibi ölüm bilinci ile yaşamakta, ölmeyi kimi zaman arzulayıp kimi zaman ölmüş gibi yaşamaktayız. Oysaki farkındalığın olduğu bir zihinde, yaşamanın olası güzel tarafını ve sonlu olmasının getirdiği doyumu görebilir, buna göre yaşayabiliriz. Yaşamalıyız da. Romanı, yıllar önce almış ve bitirmenin tahmini acısı hasebiyle hep yarım bırakmıştım. Belki de bu sefer bahsetteğim bir farkındalıktandır şimdi bitirmem, tamamlamam. Belki benim de artık bir yaşam bilinci ile dılmalı zihnim. Hepimizin olduğu gibi... Gel gelelim kitaptan birkaç alıntı yapalım ;  - İnsan hiçbir şeye alışmamalı. - Ona ceketimi ver

📚 Kırmızı Pazartesi | Gabriel García Márouez

Resim
' Kırmızı Pazartesi ' adlı kitabı Gabriel García Márouez, 54 yaşında iken 1981 yılında yayınladı. Orjinal adı 'Crónica de una muerte anunciada' olan kitabın yine orjinal Türkçe adı 'İşleneceğini Herkesin Bildiği Bir Cinayetin Öyküsü' ama nedense Kırmızı Pazartesi olarak çevrilmiş. Çevrilmiş derken, kitabın çevirisini İnci Kut yaptı.    Kitap, isminden de anlaşılacağı üzere, işleneceği herkesin bildiği bir cinayeti konu alıyor. Daha ilk sayfanın ilk cümlesinde ne olacağını direkt gözünüze sokuyor. Ama işleri daha garip hale getiren şey ise, bunu herkes bilmesi değil bildiği halde cinayetin olmaması için hiçbir önlem almamaları, mani olmamaları.    Öleceği, hatta kimler tarafından öldürüleceği bilinen karakterin ismi Santiago Nasar. Neden öldürüldüğü ise en muallak kısmı. Evet Nasar Abimiz biraz çapkın, her çiçekten bal yapımına önem veren biri. Ama Angela Vicario ile alakalı bir namus belası mı hakikatı var mı? Kestirmek güç. Ama öldürüleceği kesin Nasar'ın.

🎬Yaratılan Dizisi

Resim
    8 bölümlük, bölüm süreleri 40-50 dk arası olan fantastik bir dizi. Yönetmenliğini Çağan Irmak'ın yaptığı dizide Taner Ölmez, Erkan Kolçak Köstendil ve Şifanur Gül gibi oyuncular yer alıyor.     Dizi, izlemeye başlarken maceraperest ve zeki bir tıp talebesi diye nitelendirdiğimiz ama izledikçe bunların yerini bencil, kendini düşünen ve korkak sıftlarının yer aldığı Ziya’nın hikayesini anlatmaktadır. Fantastik bir dizi olduğu için hayal gücünün devrede olduğu sahneler bol. Bana kalırsa dizinin başrolü İhsan karakteri. Erkan Kolçak Köstendil çok güzel oynamış rolünü.     Her ne kadar bir uyarlama olsa da yerel notasyonlara yere verilmesi açısından yabancı bir dizi etkisi vermiyor. Keyifle, merakla ve yer yer kızgınlıkla izlediğim bir dizi oldu. Genel itibariyle beğendim.

📚 Zamanı Durdurmanın Yolları | Matt Haig

Resim
     'Zamanı Durdurmanın  Yolları' adlı kitabı Matt Haig, 42 yaşında iken 2017 yılında yayınladı. Orijinal adı How to Stop Time olan kitabın çevirisini Kıvanç Güney yaptı. Kitap 1581 yılında Fransa'da bir şatoda doğan Estienne  Thomas Ambroise Christophe Hazard'ı ve hastalığını ele alıyor.      Thomas'ın hastalığının adı Anageria. Anageria, nadir görülen bir hastalık. Bazılarının, biz insanlar gibi değil de uzun seneler yaşamasına sebep oluyor. Anageria'ya yakalananlara alba deniliyor. Tom bir alba. Ama aşık olduğu ve evlendiği eşi Rose değil. Rose biz insanlar gibi. Ömrü kısa olanlardan. Ama Tom'un Rose'dan olma kızı Marion , Tom gibi . Birer alba. Roman da Tom'un Marion'u bulma çabasını anlatıyor.      Tom, her döneme tanıklık etmiş. Bazılarında ise içinde olmuş biri. Bu denli yaşayıp bir şeylere tanıklık etmemek mümkün değil zaten. Peki bizler, Tom gibi yaşamak ister miyiz? Öyle uzun yıllar 700-800 gibi rakamlar. İtiraf etmeliyim ki kulağa hoş

📝Kuşak Farkı : Eşine Yardım Eden Erkek

Resim
    Bir yakınım demişti yıllar önce; ben babamdan bir adım öndeyim. Oğlumdan ise bir adım gerideyim. Kuşaklar arası farkı net şekilde özetlemişti böylece.       Bizler -en azından birçoğumuz- genellikle Anadolu kültürü ile yetişmiş, evde bir reis kavramına inanmış, kadın ve erkek rollerinin zihninize kazınmış şeklinde büyüdük. Bu düşünce safi yanlış diyemem. Çünkü hakim olduğu dönemin doğal yansıması idi. Geçen çeyrek asır öncesi, kadının pozisyonları belli idi. Ev hanımı, Annelik, Eş. Bu üç figür etrafında hayatını şekillendirirdi. Erkeğin misyonu ise -eve ekmek getiren- Ev reisi, Baba ve Eş olmak üzere üçe ayrılıyordu yine. Ama kadının yüklendiği sıfatlar daha kompakt idi. Çünkü erkek, eve ekmek getirdiğinde, manavdan meyve sebze aldığında ve hanımına 'para bıraktığında' iş bitiyordu. Ama kadının ev hanımlığı, temizlikçiden tutun aşçılığa kadar uzardı. Ama bir şeyler değişti , devir değişti.         Devrin değişimi, örf ananelerimize bir saldırı ya da yozlaşmaya yol açan ba

📸 Bir de benim kadrajımla : Molla Fenari Camii | Vintage Filtre & Natural

Resim
  Molla Fenari Camii eski adıyla Lips Manastırı Kilisesi, eskiden Ortodoks kilisesi olarak kullanılırken fetih sonrası camiye çevrilen yapılardan birisidir. 908 yılında, Bizanslı amiral Konstantinos Lips, dönemin imparatoru VI. Leon huzurunda bir manastır in ş aat ı ba ş latt ı . Manast ı r ı n bulundu ğ u yer, eski Bayrampa ş a Deresi'nin (Lycus Irma ğ ı ) ç evresinde bir vadide, o d ö nemde Merdosangaris olarak adlandırılan bir bölgede bulunuyordu. Yapı, Bakire Theotokos'a adanmı ş t ı r. Kilisede 50 kadın din görevlisi bulunmu ş olup 15 yatakl ı bir hastane format ı ndad ı r. Bu h â liyle o d ö nem Konstantinopolis'inin en b ü y ü k kurumlar ı ndan biridir. Günümüzdeki yapı, 6. yüzyıldan kalma ba ş ka bir kilisenin kal ı nt ı lar ı ü zerine yap ı lm ı ş ve yap ı m ı nda eski bir Roman mezarl ı ğ ı n ı n mezarta ş lar ı kullan ı lm ı ş t ı r. Kilise kullan ı mda oldu ğ u d ö nemde halk aras ı nda Kuzey Kilise olarak bilinmekteydi. 1497-1498 yıllarında, İ sta